12 Nisan 2008 Cumartesi

Kağıdın Özellikleri

Baskının oluşabilmesi için gerekli olan temel şart, kullanılan boyanın kâğıt yüzeyine
tutunabilme kabiliyetinin baskı kalıbına oranla daha çok olmasıdır. Bunun için
kullanılan kâğıt, baskı anında ve taşınma müddetince, fiziksel özelliklerini
yitirmemeli ve kâğıdın lifleri, boya özünden daha dayanıklı olmalıdır. Kağıdın
sağlamlığı, çok renkli baskılarda daha da önem kazanır. Çünkü kâğıt baskı
ünitelerinden birçok defa geçmek zorundadır. Bu geçişlerde kâğıdın özelliklerinde
herhangi bir değişimin olmaması gerekmektedir. Kağıdın kalitesi, katkı maddeleri ile
yakından ilgilidir. Hemen her baskı sistemi, kağıttan belirli oranda boyayı emme
kabiliyeti ister. Kâğıt bu niteliğini, tutkal oranı ve yüzeyinin mat olması ile kazanır.
Tutkallı kâğıtlar daima daha ayarlı baskı verirler. Tutkalsız kâğıtlar ise çürük olurlar
ve çabuk nemlenirler.
Ancak kâğıdın boyayı emme kabiliyetinin bir sınırı olması gerekir. Aşırı emici
kağıtlara baskı yapıldığı zaman, basılan boya kâğıdın arkasına geçebilir. Ayrıca
doyum sağlamak için fazla boya verilince renk tonunda değişiklik meydana gelebilir.
Baskı sistemi nedeniyle boya miktarı artırılamaz ise basılan resimde renk doyumu
sağlanamaz. Kâğıdın optik, mekanik, kimyevi yönden temiz ve beyaz olması, baskı
kalıplarının aşınmasını önler ve baskı tirajını arttırır. Çok renkli baskılarda kullanılan
örtücü olmayan boyaların etkisi, kâğıdın beyazlığı oranında artar; kâğıt ne kadar
beyaz olursa, basılan resimler o kadar çok kendini gösterir, kontrast ve aydınlık olur.
" Odunsuz " olarak vasıflandırılan selülozu fazla olan kağıtlar, odunlu, yani selülozu
az olan kağıtlara oranla çok renkli baskılara daha uygundur. Çünkü odunsuz kâğıtlar
daha beyazdırlar ve güneş ışınlarından etkilenmezler. Odunsuz kâğıtta da zaten % 5
civarında odun vardır. Bu, kâğıdın sertliği ve sağlamlığı için gereklidir. Aksi halde,
kâğıt, baskı anında karşılaştığı basınca dayanamaz ve zedelenir. Aynı kalitede fakat
ince olan kâğıtlar, kalın olanlara göre daha kolay deforme olurlar ve bu yüzden
baskıya pek elverişli değildirler.
Havanın tesiri ile kâğıtta bazı fiziki değişmeler olur. Bu değişikliğin sebebi, rutubetin
fazla veya oldukça düşük olmasıdır. Kâğıt, rutubet derecesi arttıkça uzar ve
kuruyunca kısalır. Buna kâğıdın yüzey değiştirmesi denir. Kâğıtta oluşan bu
değişiklikler, liflerin rutubeti emip şişmesinden ileri gelir. Kâğıtların iyi saklanması
için depolara klima tesisleri kurulmalıdır.
Kâğıt hamuru makineye girerken elek üzerinde suyu süzülerek keçe gibi bir şekil alır.
Bu haldeki kâğıdın lifleri kâğıdın gidiş yönüne döner. Kağıt liflerinin aldığı yöne
"kâğıdın yönü" veya "kâğıdın suyu" denir. Hemen her baskı sistemi, basılacak
kağıdın uzun kenarının kâğıt suyu yönünde olmasını ister. Bunun başlıca sebebi
şudur : Kağıt higroskopiktir, yani havanın rutubetinden büyük ölçüde etkilenir. Bu
etkileme kâğıdın suyu yönünde azdır. Aksi yönde ise fazlalaşır. Kâğıdın uzun kenarı,
suyu istikametinde olmaz ise kâğıdın uzaması artar ve özellikle çok renkli baskılarda
ayar tutmaz. Çeşitli baskı sistemlerinde kullanılan kağıtlar ve özellikleri

Hiç yorum yok: